Duayen Gazeteci Bedii
Faik Akın’ın Ardından
Türkiye’nin duayen bir gazetecisi, kendisinin köşelerinde kullanmayı
sevdiği adıyla Bedii Faik 16 Haziran 2015 günü vefat etti.
Bandırmalı ve gazetecilik meslek kültürünün Türkiye’de
gelişmesine önemli katkılar sağlamış olan TGC’nin ilk Genel Sekreteri Bedii
Faik’i BKP’unda bir yazı ile yâd etmenin hem bir gereklilik hem de bir
sorumluluk olduğu yönünde kendimde kaçınamadığım bir duygu oluştu.
Çünkü Bedii Faik’in yakın tarihin gazetecilik dünyasında temsil
ettiği yerinin alışılagelmiş olanın dışında ya da diğer bir deyişle standartların
ötesinde olduğunu düşünüyorum.
Akın’ı, 94 yıllık yaşamının uzun gazetecilik yıllarında, pek çok
renkteki gazetede yazmış ama özündeki rengini yitirmemiş, gazete sahibi olmuş
ama patronu olmamış, muhalefet etmiş ama muhalif olmamış, zamanın ruhunu almış
ama zamanın adamı olmamış diye tanımlamak yerinde olacaktır sanırım.
Bedi Faik’in yazdığı fıkralarıyla ince hiciv sanatının
doruklarında gezinmiş olduğunu da burada belirtmek yanlış olmaz. Yitirdiğimiz
bu değerli “kalem erbabı” hakkında Wikipedi’de kendisine ayrılmış başlıkta belirtilmiş
olanları küçük değişikliklerle aşağıya aktararak yazımı tamamlayayım (*);
“Türk yazar.1921 yılında Bandırma'da
doğdu. Kabataş Lisesi'nden mezun
oldu. Tıp Fakültesi'ne girdi.
Okulu bitirmeden ayrıldı. Bir süre ticaret yaptı.
Tasvir gazetesinde başladığı fıkra yazarlığını Tan, Milliyet, Yeni İstanbul, Ulus gazetelerinde sürdürdü. Çeşitli gazetelerde uzun yıllar
yazarlık yaptı. 1952'de Falih Rıfkı Atay'la birlikte Dünya gazetesini kurdu.
Demokrat Parti iktidarına karşı sürdürdüğü sert muhalefetiyle
tanındı. 1965 seçimlerinin ardından Adalet
Partisi yanlısı bir tutum izledi. 1975'te gazeteyi sattı; ama fıkra
yazarlığına devam etti. Ardından Hürriyet ve Son Havadis gazetelerinde yazdı.
Gazeteciliği bıraktı, yıllarca yurt dışında yaşadı”
Mustafa Özcan (17 Haziran 2015)
_______________
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder